Kayıtlar

Ekim, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bisikletle Seyahatin Kazandırdıkları

Resim
Bisiklet, hobinin dışında aslında bir ulaşım aracıdır. Hem de oldukça yararlı bir ulaşım aracıdır. Öyle ki kazandırdıkları listelense uzun bir liste olacağına inancım tam. Ben, bisikletin yararını sonradan anlamış bir birey olarak bisikletle gerçekleştirdiğim seyahatlerden kazandıklarımı liste halinde paylaşıyorum. Bu liste günceldir ve tecrübe ettikçe uzayacaktır. Bakalım bisikletle seyahatin kazandırdıkları nelermiş: İlk olarak bisikletle seyahat edecek kişi idmanlı ve dayanıklı olmalıdır. Değilse zamanla olur zaten. :) Bisikletle seyahat sizi sağlıklı ve dinç yapar. Bisikletle seyahat hayata benzer. İnişler ve çıkışlar vardır. Çıkışlarda sabrı ve dirayeti, inişlerde ise kendinizi kontrol etmeyi öğrenirsiniz. Suyun aslında ne kadar büyük bir nimet olduğunu. Çeşmelerin ise ne kadar yararlı bir icat olduğunu anlarsınız. Kaplumbağaların halinden anlarsınız. Her gittiğiniz yere evinizi taşırsınız. Fazla malda gözünüz olmaz. Çünkü fazla ağırlık taşıyamazsınız. Fazla elbiseniz, fazla ayakk...

Namaz Kılmak Ne Demektir?

Resim
Bugün Eren Erdem isimli bir yazarı keşfettim. Bir televizyon kanalında konuşmacı olarak bir şeyler anlatıyordu. Konuşmalarından bir kaydı izledim ve yazardan namaz kılmanın felsefi bir yaklaşımla ne anlama geldiğini öğrendim. Bakalım ne demekmiş namaz kılmak. Aynen aktarıyorum: Kabe’nin etrafında hiç farklı elbise giyen insan gördünüz mü? Hiç kimsenin dilini, ırkını, rengini farklı gösteren bir işaret gördünüz mü? Herkes orada eşittir. Bir insan namaz kılıyorsa ve Kabe’ye dönüyorsa şunu söylemiş olur. Kıble hedef demektir. “Benim hedefim sınıfsız toplumdur. Ben bu eşitlik toplumuna inanıyorum.” demiştir. Çok mantıklı ve tutarlı bir yaklaşım. İslam’ın kalbinde, Kabe’de hepimiz eşitken niye gündelik hayatımızda rütbelerimiz var? Ayrıca şunları da ekliyor yazar: Cami’de saf saf toplandığımızda, Hac’da beyaz ihramlar içerisinde hepimiz eşitken ya da oruçluyken hepimiz açken, niye bu semboller dışında eşit değiliz? Evet, sonuca gelirsek ben bugün şunu öğrendim: Asıl namaz, selam verdikten s...

Polislik Mülakatı

Resim
Geçen gün, uzun zamandır beklediğim POMEM (polislik) mülakatı gelmiş çatmıştı. Bunun için Isparta’dan Antalya’ya gittim, akrabalarımda kaldım. İki gün Antalya’daydım ama deniz bile göremedim. Sabahın 7:30′unda diktiler bizi bir binanın önüne. Bekle Allah bekle! İçeriye girdik, ha şimdi bitecek… Yok, içeride daha çok bekledik. Neyse saatler sonra bizi bir komisyonun önüne çıkarmayı başarabildiler. Hafif bir ön sağlık kontrolü ve ardından kıçı tavanda protokol huzurunda yarı çıplak gençler… :) Neyse o gençlerden biri de bendim. Tam seçtiğim karttaki konuyu anlatmaya başlamak için bir cümle söyledim ki, adam sözümü kesti: “Yaklaş” dedi. Yaklaştım… Baktı cins cins. “Sakal tıraşı olmadın mı?” dedi. Ben bu kadar ciddi bir şey beklemiyordum ki. “Unuttum” dedim. İnanmadılar tabi. :) Nereden geldiyse aklıma. En son ilkokulda kullanmıştım bu mazereti. Üniversite ve lise bozmuş beni. :D “Sen polis olmak istemiyorsun herhalde…” diyerek bitirdiği konuşmasında: “Önemli bir komisyonun huzuruna çıkıyo...